12 Eylül bir karşı devrimdir. Ülkeyi baştan sona saran bir zulüm rüzgarıdır.
İnsanı ve yaratılan tüm değarleri enkaz haline getirmeye çalışan 12 Eylülcüler cezaevlerini ölüm kamplarına ülkeyi de koca bir cezaevine dönüştürmeyi amaçladılar.
Tek istedikleri itaatti. Riayet ettirmekti ve susturmaktı.
Ne var ki kendilerini en güçlü sandıkları yerler direnişin öfkenin ve umudun odaklarına dönüşecekti.
İnsana geleceğe yaşama inananlar ruhlarını silahlandırarak bu zulüm kalelerinde insanlık onurunu yükseklere taşıdılar.
Bu çalışma 12 Eylül'ü bütün çıplaklığıyla cevaevinde bir tutsak dışarıda bir firari olarak yaşayan tarafından kaleme alındı.
Kitapta umudun öfkenin inancın ve kardeşliğin muazzam gücü anlatıldı.