Zamanımızın önde gelen ve kendi kuşağının en çok okunan düşünürlerinden biri olan Anthony Giddens'ın Sosyoloji adlı kitabı esas olarak bir ders kitabı olmasına karşın kendisinin genel yaklaşımıyla uyum içerisindedir. Kitap özellikle çağcıl toplumlar üzerinde yoğunlaşıp toplumsal değişmeye özel bir önem verdiği için konuyla ilgili öteki kitaplardan ayrılmaktdır. Bu bağlamda ortaya çıkan önemli bir başka tema da son yıllardaki değişmelerin sonucu olarak gerçekleşen toplum yaşamındaki küreselleşme olgusudur.
Kitapta karşılaştırmalı bir bakış açısı benimsenerek çağcıl toplumlar arasındaki bütünleşme süreçleri tarihsel bir çerçeve içerisinde ele alınmaktadır. Bu bakımdan örneğin Soyvetler Birliği ile Doğu Avrupa'da geçerli olan sistemin çözülüşünün toplumlararası bütünleşme süreçleri bakımından ortaya çıkardığı yeni olanaklar ile sorunlar kitabın temel ilgi alanları arasındadır. Bütün bunlar yapılırken de toplumsal olan ile kişisel olan arasındaki ilişkinin hiç gözden kaçırılmaması kitabın bir başka önemli özelliğidir.
Giddens'in canlı anlatımıyla bireyler birer çözümleme birimi olmanın ötesinde toplum içerisinde varlık kazanan gerçek kişiler haline gelmektedir. Bunun yanı sıra sosyolojik çözümlemede cinsiyet konusunun özellikle de kadınların toplum yaşamı içerisindeki konum ve sorunlarının öne çıkması da kitabın ayırıcı bir diğer özelliğidir.
Bu özelliklerden ötürü bir ders kitabı olarak yazılan Sosyoloji toplum kuramına ilgi duyan herkesin yararlanı çok daha rahat okuyabileceği temel bir kaynaktır.