12 Mart 1971'de Silahlı Kuvvetler bir "Muhtıra" verir. Demirel'e mi Ecevit'e mi Marksist İhtilalcilere mi yoksa bir aşka mı verilmiş bu Muhtıra?
Ankara merkezli bu romanında yazar "insan gerçeği" odağından uzaklaşmadan istikamet arayışları içindeki Başkent'in arkaplanını kurcalayarak ülke sorunlarına açılıyor.
Her şeyden önce dili üslubu estetik ve teknik özgünlüğü ile edebiyat esri okurlarına o zevkin lezzetlerini sunuyor. İç dünyalara yolculuklar mistik yönelişler toplum gerçeklerine cesur açılımlar sergileniyor.
Sol bir çizgiden gelen Selim'i nihayet Başbakan Erdoğan'a "sivil bir muhtıra" niteliğinde mektup yazma noktasına götüren yol Türkiye'nin son 35 yılına dokunan bu romanın bütünlüğü çerçevesinde yer alıyor.
"Aşka Verilmiş Muhtıra" bir duygu ve düşünce hesaplaşmasının romanı.
Değişen zaman ve mekanların üzerinde daima bir aşkın izdüşümleri görülüyor.