1930'lu yılların Paris'inde dünyanın bu en romantik ve en parlak şehrinde insanların kanını donduracak karanlık bir hikaye yaşanmıştı. Bu roman hikayenin kahramanı olan kişinin anısını yaşatmak için yazılmıştır..
Her şey bir alacakaranlık vakti dar ve kirli bir sokakta yakışıklı bir dilencinin oradan geçmekte olan zarif bir kadından para dilenmesiyle başlar. Genç dilenci yüksek zekasıyla kadının bir sırrını ortaya çıkarınca zengin kadının gizemli dilenciye karşı olan hisleri nefretle başlayıp kısa bir sürede içerisinde büyük bir saygı ve hayranlığa dönüşür. Bundan sonra olan olaylar roman kahramanlarının hayatlarını asla tahmin edemeyecekleri bir şekilde değiştirir... Zengin kadının dilenciyle olan dostluğu onu Afrika'nın Fransız Gine'sindeki vahşi ormanlara oradaki Bossou Şempanze Araştırma köyüne kadar sürükleyecek ve bu köyde korkunç bir cinayetle ilgili bir sırrı keşfedecekti...
Türk Edebiyatı'nda benzeri olmayan özgün bir yazım tarzı anlatımındaki filozofça derinlik dilindeki etkileyici akıcılık kurgusundaki zekice sağlamlık ve kahramanların sözlerindeki büyüklükle Paris'in Altındaki Güller bütün çağlarda okunabilecek gerçek bir klasik yapıttır...
Bu seçkin romanı okurken "Aşıklar Kenti" Paris'in sokaklarında ve onun yer altı dünyasında canlı bir şekilde dolaşacak kentin büyüsü tesadüflerin gücü ve yaşamın sonsuz gizemi üzerine düşüneceksiniz...