O sabah yapraklarımın söylediği acı bir türküyle uyandım.
Eli baltalı birileri geliyor
Sivri ağızları nasıl da parlıyor.
Söğüt meşe çamağaçları aralarında gülmeye başlamışlardı bile.
Ormanımıza güneş dolunca birbirimizi daha iyi gördük.
Gülmeyin dedim. Eli baltalılar görününce birlik olmamız gerekmez mi?
Boyun böyle uzan olmasaydı dediler. Kuşlar gelip ilk sana konunca iyiydi ama.
Yapraklarım ince uzun kollarımda öyle bir korktular ki güçsüzleri uçuşarak toprağa düştü.
Baltalı birisi gelip eteklerimde durdu. Başını yukarılara kaldırdı. Doruğumu göremedi. Yeni bir güne açılan gözlerimi kırpıştırarak gülümsedim. Benim gülümsemem; yapraklarımla türkü söylemekti. Bu kez işi tatlıya bağlamak istedim..