Siyaset parametresi çok olan bir matristir. Dünyada herşin en sonunda bir alternatifi vardır. Sadece kendimizin alternatifi yoktur. Biz varsak alternatifler varolur. Alternatifler bizi varetmez..Bugün Türkiye Lozan Antlaşması'ndan bu yana hiç karşılaşmadığı türden ciddi ve önemli meselelerle karşı karşıyadır...Yapılması gereken ilk iş bütün milletimize malolacak bir direnç noktası oluşturmaktır..İktidarlar milletin direnç kararlılığına yaslanarak iç meşruiyetini buradan alarak dış politika geliştireceklerdir...Batı'ya söylenecek olan; çok büyük çilelerle acılarla elde ettiğimiz Cumhuriyetimiz bağımsızlığımızı milli birlik ve beraberliğimizi ve vatanımızın bütünlüğünü sonuna kadar korumaya azimli olduğumuzdur..Aksi takdirde Türkiye birçok Amerikan üssünün bulunduğu bir toprak parçası derekesine indirgenmiş olacaktır..Ortaya bir müstemleke çıkacaktır. Bu millet buna asla razı olmaz..Zira millet demek bağımsızlığını başka hiçbir şeyle değiştirmeyecek topluluk demektir...Hiçbir ülke kendi bağımsızlığına kendi birlik ve bütünlüğüne sahip çıkmak için herhangi bir garanti ve güvence aramaz..Türkiye'de bir milletin yaşamakta olması Türkiye'nin bu milletin vatanı olması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu milletin devleti olması Amerika'nın hiç umurunda değildir..Amerikalılar askerimizin başına bir çuval geçirdiler..Biz de bu askerimizi geri çektik..Bizim 800.000 kişilik bir ordumuz var..Acaba bu kadar askeri biz kimin için ve hangi tehlike karşısında besliyoruz?..Türkiye'nin herşeyden önce milli bir muhalefete veya muhalefet partisine ihtiyacı vardır. Türkiye'ye sadık bir muhalefet Tanzimatçılığın Amerikancılığın Avrupacılığın her türlü mandacılığın kökünü kazıyabilmelidir..Atatürk silah arkadaşları bunca şehit ve gazi Türkiye Cumhuriyet'ini birgün gelip de emperyalist bir devletin Türkiye civarındaki bölgelerdeki kendi çıkarlarını korumak için kullanacağı bir üs haline gelsin diye kurmadılar..Türkiye'nin ABD ile beraber olup Ortadoğu'ya saldırması aslında kendi mazisine kendi değerlerine bir millet olarak kendisinin bin yıllık misyonuna saldırması demektir..Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetine düşen değişmez görev; Türk Milleti'nin kanının asla satın alınamayacağını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının asla ipotek altına konulamayacağını Amerika'ya ve bütün dünyaya ilan etmektir.. (İktidardakiler) Türk kamuoyunu arkalarına alıp AB ve Amerika'nın karşısına çıkacakları yerde AB ve Amerika'yı arkalarına alarak Türk kamuoyunun önüne çıkmayı tercih ettiler..Cumhuriyetin gücü; kendisini kendisiyle başlatmasıdır..Türkler kendi ırklarından olanların kurdukları devletlerin çoğu zaman mağduru bugünkü tabiriyle ise azınlığı olmuşlardır. Cumhuriyet'le bu kaderleri değişmemiştir. AB'nin bugüne kadar aldığı tavizler bundan sonra talep edeceklerinin yanında hiç kalacaktır. AKP hükümeti Irak'taki Kürtlerin geleceğini tamamen ABD'ye bırakırken Türkiye'deki Kürt kardeşlerimizin kaderini de AB'nin ellerine tevdi etmiştir.