Yalnızdım. İçe doğru bir burguyla bungun sabahların meltemini taşıdım
Yüksünüp nar çiçeklerine içlendiğim münhaldi. Zira hüzünler içinde bin haldim.
Yazgım tereddütler ve terler içinde uyanmaktı mevsime
Rüyaları çözmek değil rüyada ölmekti bütün hevesim
And içip ömrümün çürüyen yerlerinde yeşerecek her şeye
Ömrümden çalıp yüreğimde yer açtım
O yüzden artık büsbütün umarsız ve yersizim
Evet hala bir nehir ve bir yıldız saklı tutuyorum kendim için
Bir nehir ve bir yıldız hala
Bir tutamak nedir bilemezsem
Ölüm endişesi nasıl silinir
Ve nasıl başlar ölüm neşesi