sabrın demiri erittiği zamanlardı
o zamanlar ben
lanetlenmiş bir kavmin takviminde
sığıntı bir bayramdım
ateşten ve baruttan önceydi
payımıza düşen ömrü
angın ölümlerle sınayan neydi
neydi o anneler ki çocuklarını sabahın bağrına bekleyerek
umutlarını bileyerek
sözleri kamaşaıncaya kadar sunuyorlardı
gökyüzünün altında insanlar
kader çizgilerini bozarak sınırlar çiziyorlardı
tanrılarından ve sanrılardan ibaretti herşey
gökyüzünün altında
söz ve anlam birbirine düşüyordu
o zamanlar ben
kitabı kutsanmamış acemi bir eygamberdim
biliyordum
bütün yollar bir silahın menziline çıkacaktı
yıkacaktı kumdan kalelerimizi zaman
önce kadınlar terk etti bizi
sonra mevsimler
bir yalan bulduk
o/yalandık
o zamanlar
en mahrem yerimizdi aşk