20. yy'ın anahtar kavramları bir bakıma değişim ve ilişkidir. Özellikle doğa bilimleri maddeyi mutlak somut sınırları kesin bir nesne olmaktan çıkarmış enerji dalgalarının ve devinimlerin bir kesişme ve yoğunlaşma noktası olarak yorumlamaya başlamıştır.
Doğa bilimlerinde oluşan bu anlayış toplum bilimlerine de yansımıştır. Göstergebilim de bu anlayışın bir uzantısıdır. Göstergebilim nezaket ilişkilerinden yeme alışkanlıklarına modaya siyasete edebiyata müziğe mimariye..kadar her türlü toplumsal örgütlenme biçimiyle ilgilenir bu alanlardaki dizgeleri ilişki ağlarını inceler. Göstergebilime göre bu dizge ve ilişkiler ağı içinde yer alan tüm değerler görecedir her bir değer dizgesindeki öteki değerlere göre anlam kazanır her bir dizge de öteki dizgelere göre. Ama acaba dizge kurma alışkanlığı ve yöntemi her şeyi önce bir gösterge ile temsil edip sonra kullanıma sokma eğilimi gerçekten insan türüne özgü değişmez bir özellik midir?