"Yollarımız ayrıldığında bütün mektuplarım yanar" demiştin. "Bütün fotoğraflarımız solar kendiliğinden. Sanki anılar bırakmak için yaşanmış olur. Zaman değiştirir bir çok şeyi. Gün gelir her şey masal olur. Kendini soldurur çiçekler yaban dikenleri boğar gülleri. Firar eder bütün yıldızlar ay ışığı değil karanlık doldurur geceleri. Ve içinde acı varsa susturamazsın yüreğini. Mutlu olmazsın hep bir şeylerin eksik kalır. Nereye gidersen git içinde taşırsın hüznünü. Bırakıp gidemezsin bir yerlerde geçmiş yaşantını mazinin yükünü hep taşımak zorundasın. Beni de unutamazsın. Beni güzel anımsa olur mu? En çok mutlu anlarımızı getir gözlerinin önüne. Saçlarımı örgü yaptığını soğuk ellerini avuçlarımda ısıttığımı düşün. Buluştuğumuzda çocuklar gibi neşelendiğimizi anımsa arada bir. Gülüşüm fotoğrafın olsun gözlerine. Ben de unutamam sana sarılıp ağladığımı. Ben de unutamam gözlerime baktığında içimin ılık ılık olmasını. Ama gitmem gerek. Bu gece gidiyorum."