George Orwell'ın "1984" adlı hikayesinden esinlenerek yazılmış "Amerika 2014" te ütopyanın tam tersi bir dünyayla tanışıyoruz. Totaliter Amerika'da George Blush başkanlığında Anayasa "Vatansever Vatandaşların Hakları ve Sorumlulukları" şeklinde değiştirilir ve Amerika bundan sonra Tanrı'nın Birleşik Devletleri adı ile anılır. Blush Yönetimi gelişmiş teknoloji harikalarını Amerika'da ve hatta dünyanın her bir köşesinde vatandaşlarını yakından takip etmek için kullanır ve vatandaşların herhangi bir hatasını yakalarsa o kişiyi anında cezalandırır.
Ana kahraman Winston Smith Vatan Güvenlik Departmanı adına reklam filmleri yapar. Hayali olan 1984'ün başka bir versiyonunu filme uyarlama projesi parti tarafından reddedilir. Israrcı davranan Winston'a patronu tarafından bir süre tatile çıkması tavsiye edilir. İngiltere'de BBC de aynı proje üzerinde çalışmaktadır ve senaryosunu beğendikleri için Winston'la çalışmak isterler ama bir şartla; senaryonun bazı ana hatlarını değiştirmek çekim yerini Irak değil Amerika yapmak gibi. Tatilinin bitiminde Amerika'ya dönen Winston tutuklanır ve en ağır sözde hapis cezasına -aslında beş gün hücrede kalmak ve beşinci gün işkence edilerek öldürmek- çarptırılır. Bu özel hapishanede yaşadığı deneyimler terörle mücadele etmek için Irak Suriye İran ve Pakistan'ı işgal eden Amerika'nın gerçek yüzünü görmesini sağlar ve bir süre sonra Amerika'nın probagandalarında kendisinin de payı olması onu rahatsız eder ve artık Blush Yönetimi'nin savunuculuğunu yapmayı bırakır.Daha sonra gizemli bir kadın ve bilgisayar hekırları tarafından hücreden kaçırılır Blush Yönetimi'ne karşı Direnç hareketinin bir parçası olur...