Brzezinski'nin Büyük Satranç Tahtası" adlı eserinde ifade ettiği gibi soğuk savaşın galibine düşecek en büyük pasta Avrasya egemenliği ve dolayısıyla Avrasya'nın zengin petrol ve özellikle doğal gaz rezervleridir. Artık petro-politik yanında gaz-politik de uluslararası ilişkilerde önemli bir değişken olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
XIX. yüzyılın sonunda İngiltere Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya arasındaki "Büyük Oyun" farklı bir ölçek ve ittifaklar sistemiyle tekrar gündeme oturmuştur. Hazar Havzası ve bütün Orta Asya'nın önümüzdeki on yıllarda şiddetli bir paylaşım savaşına sahne olacağını öngörmek bir kehanet sayılmamalıdır. Bu paylaşım savaşı büyük devletleri uluslararası şirketleri mihver ve eksen devletleri içine çekerek bölgedeki siyasi ekonomik kültürel ve etnik fay hatlarını hareketlendirmektedir. Türkiye'nin doğal kara ve deniz uzantısı olan havza XXI. yüzyılda kriz gizli ve açık çatışma üreten bir merkez olacaktır. Çünkü doğal gaz XXI. yüzyılda kitapta açıklandığı üzere petrol ekonomisi sonrası ekonomi için bir geçiş yakıtı olarak kullanılacaktır.
Doğal gaza giderek artan talep yeni jeopolitik gelişmelere ve uluslararası planda yeni bağımlılık ve saflaşmalara yol açabilecektir. Dolayısıyla Türkiye gibi enerji güvenliğini ulusal güvenliğinin temeli yapması gereken ülkeler için bu süreç çok dikkatli bilgili ve bilinçli olarak yönetilmesi gereken tarihi bir dönemdir.