Türkiye'nin 46 yıldan bu yana gerçekleştirmek istediği AB üyeliğinin kapısı Helsinki'de aralanmıştır. Yapılan anlaşma ve alınan kararların bağlayıcılığı kapsamında Türkiye'nin üyelik talebine açıkça hayır denilmesi mümkün değildir. Eğer 3 Ekim 2005'de müzakerelere başlanılmamış olsaydı bu AB'nin Türkiye'ye yönelik bir çifte standardı olacaktı. (Aksi halde) Bu çifte standart artık AB literatürüne Maastricht kriterleri Kopenhag kriterleri gibi BOBON Kriterleri'nin eklenmesi sonucunu doğuracaktır. BO; bizden olanlar BON ise; bizden olmayanlar anlamındadır. Eğer siz BON kapsamıda ve AB'nin dışladığı bir ülke iseniz hiçbir zaman AB üyesi olamazsınız. Türkiye üzerine düşeni yapmıştır. BOBON kriterleri eğer geçerlilik kazanırsa AB tüm inandırıcılığını kaybedecek ve hukukun üstünlüğü demokrasi gibi yüce kavramları henüz yürürlüğe girmemiş anayasasıdan ve müktesebatından tamamen silmiş olacaktır. Artık sıra AB'dedir...