Kültürün hızla çözülmeye uğradığı ve toplumsal güvenin yok olduğu bireysel benlikle toplumsal benlik arasındaki çatışmada sürekli yara alan bireyin kendi kabuğuna çekildiği yeni imkan ve açıların aynı hegemonik güce hizmet ettiği bir noktadayız. Modern hurafelerin batıl inançların putların gizlendiği yer kameranın arkası değil; yığınların gönül bağlarıdır. Bu gönül bağları gerçekten çok onun temsillerine ve simülasyonlara dayalı taraftarlığı inanmazlığı sempatizanlığı müdavimliği meşru haklı ve kaçınılmaz kılıyor.