Berlin duvarı'ndan sonra ilk çarpıcı eser olarak bu roman gerçek olaylar üzerine kuruludur; Bizler Kremlin'den New York'a Baykal Gölü'nden Adirondack dağlarındaki Kızılderili yerleşim bölgelerine Marakeş saraylarından Tokyo'nun iş merkezlerine gezdirip duruyor. Aşk hastalığın seçilmiş kurbanı Jenetikteki devrim komünist ideolojilerin düşüşü gibi çağımızın büyük sorunları da Şeytan'ın Saati'nde çarpıcı bir hikaye halinde ustalıkla inceleniyor.