İmâm-ı Şâfii (r.a.) Hazretleri şöyle buyurmuştur: "Fıkıh eser ve ictihâdlarıyla Müslümanların İmâmı Ebû Hanîfe beldeleri ve insanları ma'mûr etti. Onun gibisi doğuda batıda ve Kûfe'de yoktur. İslâm'da fakîh olarak O Resûllulâh (s.a.v.) ve Halîfeleri'nin sünnetlerini nûrunu bir imâm olarak dünyaya yaydı. Öyle ise Ebû Hanîfe'nin sözlerini inkâr edenlere Allâh kumların sayısınca la'net etsin."
Bu gerçekten hareketle neşrettiğimiz elinizdeki eser hazreti İmam'ın seçkin menkıbelerinden bahsederken özellikle hadis ilmindeki ve Arap dilindeki otoritesini ortaya koymuş cerh edilecek hiçbir yönünün olmadığını güçlü delillerle ve özet bir şekilde okuyucuya sunmuştur. Bu esnâda İmam-ı Azam'a hased edenlere de gerekli cevaplar verilmiştir.
Aslında âlimler; "İmam-ı Azam'ı savunmak" tabirinden bile haya etmişler onu suçluymuş gibi değerlendirip sonra onu savunmaya kalkmanın edepsizlik olduğunu İmam-ı Azam'ın buna ihtiyacı olmadığını bildirmişlerdir. Birgün hazreti İmam'a "Alkame mi daha Esved mi daha üstün" diye sorulur. Hazreti İmam'ın cevabı İmamlarımız hakkında nasıl bir edebe sahip olmamız gerektiği konusunda bütün Müslümanlar için tam bir ders niteliğindedir: "Biz onların adını ağzımıza almaya bile layık değilken nasıl olur da aralarında kıyas yaparız?"
Hal böyleyken yine de âlimlerimiz şüpheleri def etmek tereddütleri ortadan kaldırmak ve anlamayan insanlara anlatmak için bu konularda yazmışlardır.