Merhaba BahçıvanımSeninle ne zaman konuşsam aklıma beni ilk bulduğun günler gelir. Okumaktan ve okuyanlardan nefret eden zavallı bir serseriydim. Anne-babamla sürekli kavga eder ders çalışan öğrencilerden nefret eder bana zayıf veren öğretmenlere kızardım. Mutsuzdum yalnızdım kimsesizdim. Ucunda hiçbir ışık görünmeyen kapkaranlık bir tünelde dolanıp duruyordum. Tek hedefim Türkiye'nin en güçlü kanun dışı adamı olmaktı.Bir gün sen çıktın karşıma. "Güzel bir çiçek olarak açmak için kendine uygun toprağı arayan kaliteli bir tomurcuk gibisin." dedin. Şaşırmıştım. Beni alıp yüreğine diktin sevgi suyuyla suladın güneş gibi ısıttın samimiyet toprağında büyüttün. Elimi sımsıkı tutup bir makasçının hızla uçuruma giden bir treni devirmeden kurtuluş istasyonuna çevirmesi gibi yönümü değiştirdin.Şimdi Eğitim Fakültesi üçüncü sınıftayım. Hedefim dünyanın en muhteşem öğretmeni en güzel çiçekler yetiştiren bahçıvanı olmak. Karanlık tünellerin ucundaki ışık gibi parlıyorum.Annemin sana çok selamı var. Geçen akşam odasında ağlayarak sana dua ediyordu...Yüreğine sağlık Sevgili Bahçıvanım.