Tarım çeşitli nedenlerle dünyanın her yerinde özel olarak korunan bir sektördür. Gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkeler şu veya bu oranda tarım sektörünü dış rekabete karşı korumakta başka söktörlerden tarıma kaynak altarmaktadırlar. Ancak iktisadın evrensel yasalarından birine göre her şeyin bir bedeli vardır. Yüksek korumalar hem öteki sektörlerin gelişme olanaklarını sınırlar hem de kamu finansmanı üzerinde ciddi sıkıntılar yaratır. Yaşanan tecrübelerden sonra 21. yüzyıl başlarında bütün dünyada tarımsal desteklerin azaltıldığı tarımsal ürün ticaretinin dış rekabete açıldığı bir döneme girilmektedir. Hem DTÖ gözetiminde yapılan çok taraflı görüşmeler hem de ülkeler arası ikili görüşmelerle tarımsal ticareti serbestleştirmenin yolları aranmaktadır. Türkiye tam bu noktada hem DTÖ kararlarının hem de AB müzakerelerinin etkileyeceği kritik bir dönüm noktasında bulunmaktadır. Elinizdeki kitap bu kritik noktada Türk tarımının geleceğini tartışıyor.