'Bir Trakya Masalı'ndan sonra Ekmel Denizer farklı bir deneyime "görmeye" davet ediyor bizi. Eski kentin kıyısında gözden kaçmış bir mimari anıt bir galerinin deposunda bekleyen resimler cin şişesi üzerinde hat sanatının uzantısı bir amblem unutulmuş hiç "bakılmamış" görsel yapıtlar ve sanatçılar... Ekmel Denizer bizler adına sadece bir zamanlar Rus hacılara ev sahipliği yapmış hana son bir selam yollamakla kalmıyor; sanatçılardan zanaatkârlardan esirgenmiş "özürü" de diliyor; hak ettikleri saygıyı göstermeye çağırıyor bizi; geç de olsa. Nesneyi öznesi ile buluşturmaya onu yeniden hayatın içine katmaya çalışıyor. Bunu yaparken sanatın "arılaştırmak" olduğu ilkesini kollayarak altın terazisiyle tartılmış damıtılmış şiirin içine girip çıkan bir dil ustası olduğunu da bir kez daha kanıtlıyor. Bu arılaştırma seçilen örneklerin
temsili gücünü de kat kat arttırıyor.
Gözden kaçanlar galerisinde yolculuk.