Agnes Heller ahlakın muhafazakarlara bırakılmayacak kadar önemli olduğu gerekçesiyle kaleme aldığı ve dünyada ilk kez tek cilt olarak Türkçede yayımlanan Bir Ahlak Kuramı'nda modern hayatların karmaşıklığı ve çeşitliliğine hitap etmeyi başarıyor: Soyutlamaların belirsiz önermelerin değil somut hayatların içindeki insanların izini sürüyor. Onun insanları çalışan seven acı çeken bocalayan ve tökezleyen ama gene de doğruyu arayan kişiler. Yazar baskıcı ve göreci olmayan bir ahlak felsefesi üzerinde düşünürken seçimi bireye bırakıyor; ötekinin çağrısını dinleyen varoluşunun sorumluluğunu üstlenen boşluğa atlayarak boşluğun bilgisini edinen kişilere..Heller'in çalışması kuramı pratiği ve bireyi ustaca birleştiren kapsamlı ve incelikli bir kılavuz; yalan söylemeden otorite olunamayacağına dikkat çekerek duru bir dille ahlak felsefesinin ana konularını ele alıyor; Platon Aristoteles Kant Hegel Nietzsche Kierkegaard Marx Heidegger Derrida ve daha nice filozofla diyaloğa giriyor. Bir Ahlak Felsefesi'nde kuramsal çerçevenin içini evrensel norm ilke ve düsturlarla doldurarak yorumlamacı yaklaşımı normatif yaklaşımla bütünlüyor...