Merhum Ekrem Hakkı Ayverdi 1899-1984 tahsisen Osmanlı medeniyetiyle hemhal olmuş bir münevverimizdi. Bu kültürün ve san'atın kayda değer mahsullerini seyretmekten olduğu kadar dostlarına seyrettirmekten de haz duyardı. 1950'ye yakın yıllarda eline geçen bir lale mecmuasını diğer topladıklarından farklı olarak ilk defa neşir yoluna gitmiş; böylece hem san'at hem de nebatat tarihimize dair mühim bir konuyu meraklı nazarlara sunmuştur. Elli yaşına kadar hayatını daha ziyade mimari taahhüdlerle zaman zaman tarihi eserlerin ciddi onarımıyla kazanan ve değerlendiren Ayverdi bu yıllarında bir neşriyat vadisine girmeyi anlaşılan pek düşünmemişti. 1946'da mimari tarihine dair bir makalesi dışında yazı tecrübesine rastlanmıyor.