Gülay bir gece babasını rüyasında görür. "Bir misafir gelecek" der babası. "Onunla git" Sarsıntıyla uyanır gece yarısı kapıyı sarsan kimdir?.. "Kapıya gider. Bir kadın konuşur. "Aç kızım kapıyı seninle yolculuk yapacağız.." "Siz kimsiniz?.." der Gülay şaşkınlıkla. "Ne yolculuğu?.." Sultan hanımdır Gülay'ı yolculuğa götürecek kişi. "baban benim geleceğimi sana haber vermedi mi?.." Rüyasını hatırlar Gülay. Hiç kimseye haber verilmeden ve yanına hiçbir şey alınmadan çıkılan bir yolculuk. Önce Taksim sonra Üsküdar oradan Haydarpaşa garına gelinir ve bir trenle başlar gönül yolculuğu. Tren başka bir alemdir sanki bütün dertliler ders vermesi gerekenler Gülay'ın karşısına çıkar. Kardeşi Aygül'le tanışır dertleşir. Kardeşi de dönüşü olmayan yolculuğa çıkmıştır. Çocuklarını Gülay'a emanet eder. Rüya mıdır bütün bunlar gerçek midir?.. Bu kitabı okurken pekçok soruyu siz de kendinize soracaksınız. Gönül yolcusu hepimizi farklı alemlerde gezintiye çıkaran bir roman. Bu yolculuğu herkese anlatacaksınız.