Fütühât-ı Mekkiyye'yi kısaltmak sûretiyle yazmış olduğum; "Levâkıhu'l-Envâri'l-Kudsiyye/Kudsî Nûrların Parıltıları" adlı kitabımdan uyarladığım/özetlediğim bu güzel kitabım büyük bilginlere mahsûstur. Ondaki derin mânâları onlar anlar. Onlardan başkası ise o mânâların zâhirinde kalır. Zira bu kitap öyle ilimleri Marifet ve sırları ihtiva eder ki onların ilmi bunları daha önce burada görüp teemmül etmeden/düşünmeden onlara üstünden sathî şekilde bakanın kalbine o derin mânâlardan bir şey hatırlatmaz.
Bu kitaba Şeyh-i Ekber'în ilimlerini bildiren Kibrît-i Ahmer adını verdim. Kibrît-i Ahmer/Kızıl Kükürt'ten maksadım da altun kimya iksiri yani ele geçmez kimyadır.
Şeyh-i Ekber'den muradım da Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri'dir.Allah ondan razı olsun.
Kitaba verdiğim bu isimle; "bu Kitaptaki ilimlerin diğer kitaplardaki sûfiyye kelâmlarına göre derecesi kimya altın iksirinin mutlak altına nisbeti gibidir" demek istiyorum. Nitekim bu hususa Hazreti Şeyh'in Fütuhat'ından nakletmiş olduğum değerli sözlerinde işâret edecek onların ehemmiyet ve derinliğini beyân etmeyecektir. Abdulvehhâb eş-ŞA'RÂNÎ