Ramazan Dikmen Kıyıya Vuranlar ve Afife Abla'nın İncileri adıyla kitaplaşan öykülerinde bireyciliği ironi ve siyasal eleştiri aracılığıyla mevcut toplumsal yapının temel göstergesi olarak işlemiştir. Nitekim kendisi de "Benim hikayelerim kekin içindeki üzümler ya da pastanın üstündeki (çoğu garnitür olsun diye konulan) vişneler çilekler gibidir. Önemli olan üzümler vişneler çilekler değil pastanın kendisidir. Başka deyişle birincil önem kahramanların değil hikayenindir. Çevresiyle ortamıyla yansıttığı (anlattığı) toplumsal ilişkileriyle hikayenin. Kısaca hikayelerimde anlattığım kahramanların hikayeleri değil hikayelerin kahramanlarıdır" demektedir. Onun öyküleri estetik kurguatmosfer biçim öyküsel öz üslup ve dil açısından yerli öykü türünün son yıllardaki kusursuz örnekleri niteliğindedir.
Ömer Lekesiz