Türkiye'nin bir ucundan yola çıkıp binbir badireler ve zorluklarla ta Almanyalara kadar nasıl gittiğini ve bu yolculuk esnasınya yaşanılanları çarpıcı bir şekilde anlatan bir roman bu..
Romanda bu zorunlu kaçışın ve kaçanların hikayelerini inanılmaz bir çabayı hissedeceksiniz
.. her yazarın bir gençlik bir de olgunluk dönemi vardır. Yazarımızda bu kitabıyla artık olgunluk dönemine girdiğini dili kullanma olayları aktarım ve betimleme uslubuyla göstermiş oldu.
Tüm ülkelerin yüz kızartıcı olduğunu söylediği ama bir türlü de asıl kaynağına inip çözmek istemedikleri insan kaçakçılığının canlı tanığıdır yazarımız. Çekilen acıların yaşananların canlı tanığı ve acı çekmiş bir mülteci..
Ama onun asıl bu acılara dayanmasını sağlayan iki ulvi kadın ve aşkı var.
Annesi ve Zehra'sı.
Zehras'ı ki belki kendisiyle yüzleştiği zaman kendisine söyleyemediklerini toplarsak ta oradan buraya yol olur derlerya öyle bir aşk tanrıçası. Ve onun sevgisi binbir türlü acıyı çileyi aşmasının tek nedeni. Evet Zehra olmasaydı yazarımızda şu anda olmazdı. Ve yazarımız Zehra'ya olan aşkını kelimelerle bile ifade etmekte zorlanmakta.
Zehra onun hayatı yaşamasının tek sebebi ve hayatının amacı..
Bir de bunları Zehra'ya anlatabilse..
Bir de Zehra bunların farkına varabilse..
T. Erdem