Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi siyasal 'merkez' ile sosyal 'çevre'nin çatışmasının tarihidir. Ak Parti eliti 'çevre'den gelip 'merkez'e otururken çok boyutlu bir analiz yaptı. Global paradigmanın değişimini ve bunun Türkiye'ye yansımasının jeostratejik jeoekonomik ve jeokültürel etkilerini doğru okudu. Pozisyon aldı.Yığınların beklentisini 'oy'a tahvil etti.Tek başına iktidar oldu. İMF politikalarına sadık kaldı.Türkiye'nin Avrupa istikametindeki zorlu misyonunu sahiplendi. Ancak ne olduysa İsrail ve ABD' deki belli çevrelerin canını sıktı. O süreçte gerçekten de bir gizli el 'düğmeye basılabileceğini' gösteren bir düğmeye bastı. İşte bu kitapta o süreçte adı geçen 'neo-con'larla o tarihlerde yapılan söyleşilerin yanı sıra Washington'daki Türkiye uzmanlarının görüşleri de yer alıyor. Amacım Ak Parti'nin nereden nasıl geldiğinin bir tespitini yapmak. Arkadaki askerî ticarî endüstriyel kompleksin 'ne uğruna' neler yaptığını kısaca göstermek. Tüm bu gerçekler ortaya saçılmışken Ak Parti elitinin 'siyasî-askerî elit'le aslında eklemlenerek 'ne uğruna'pozisyon aldığını anlamlandırmaya çalışmak.