Atilla Keskin son romanında 12 Eylül'ün dağıtıp parçaladığı hayatlara bakıyor. Fidan Mazlum ve Koray Nur çiftleri ekseninde farklı uçlara yönelen kişileri anlatıyor. Duygusal nedenlerle kendilerini kanıtlamak veya kabul edilmek için sol hareket içinde yer alanların trajedisini 12 Eylül'ün yumruğunu yedikten sonra roman kahramanlarının; çözülme kişilik bölünmesi yalnızlaşma içe kapanış ve tutkulu aşklarını hikâyeleriyle aktarıyor bize. Romanda 12 Eylül döneminden başlayarak cezaevleri örgüt içi çekişmelerin kırıp geçirdiği kişilerin hayatları sol harekete katılmış kişilerin kendilerini yaşadıklarından ve geçmişlerinden kurtarma çabaları cezaevinden çıkanları şoka uğratan toplumsal yapının inanılmaz dönüşümü ve 12 Eylül'ün içerdeki ve dışardaki dehşeti gibi pek çok konu yer alıyor. Böylesine geniş bir sürece bu denli yoğun olaylar kişilikler ve tarihsel sürece ait bakma çabasının hakim olduğu romanda Atilla Keskin özellikle birey olamamış toplum için ve toplumsal değerlerle yaşayıp kendi hayatlarının merkezine başkalarını koyan kişilerin dıştan zorlama sonucu içlerinin boşalması sürecini anlatmayı amaçlamış...