Holokost'tan sonra dünyanın en uygar ülkelerinde nasıl olup da böylesine bir vahşetin ortaya çıktığı zihinleri meşgul etti. Soykırımın tekrar etmemesi için önlemler alınmaya çalışıldı. Avrupa Birliği (AB) sadece kıta içindeki savaşları değil soykırımları da önlemeyi amaçlayan bir barış projesi olarak sunuldu. Buradan çıkan insan hakları demokrasi ve çok kültürlülük kavramları küreselleşmeyle birlikte tüm dünyaya yayıldı.
Son yıllarda Batı'da Türklere ve Müslümanlara karşı yükselen ırkçı nefret iki dünya savaşı arası dönemdeki antisemitizmi anımsatıyor. Türkiye'nin AB üyeliği önünde en büyük engeli oluşturan ve din farkı arkasına gizlenen bu ırkçılığın kökenlerini anlamadan 'uygarlıklar çatışmasını' önlemek de mümkün olamaz. Gündüz Aktan "Açık Kriptolar"ın ilk bölümünde işte bu sorunsala odaklanıyor.
İkinci bölümde ise soykırım etnik temizlik savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gibi hukuki kavramların uluslararası ilişkileri etkileyen bir nitelik kazanmasının ışığında "Ermeni Sorunu"nu irdeliyor. Bu sorun da Avrupa Birliği'ne katılma sürecinde önemli bir mesele haline gelmenin ötesinde Türkiye'nin imajının ve tarihi gerçeklerin kabul edilemez biçimde tahrip edildiğini gösteriyor. Gündüz Aktan bu bölümde Ermeni sorununu tarihten çok hukuk disiplini ve siyaset psikolojisi yöntemiyle ele alıyor.
"Açık Kriptolar" Avrupa'daki ırkçılık ve Ermeni sorunu konularında Gündüz Aktan'ın bugün kadar yazdıklarını ilk kez bir araya getiriyor. Okuyucuyu uluslararası arenada gerçeklerin nasıl saptırılabileceğini ve bununla nasıl baş edebileceğimizi gösteren bir okumaya davet ediyor.