Yavuz Sultan Selim'den Abdülhamid'e II. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e dek varlığını sürdüren Kürt sorunu Cumhuriyet'in ilk yıllarından başlayarak ama özellikle 12 Eylül'den itibaren adım adım çözümsüzlüğe doğru yürüdü. Son 25 yılımıza damgasını vuran "düşük yoğunluklu savaş" Kürtlerin toplumsal ve kültürel taleplerinin meşru bir zeminde tartışılmasını da engelledi engelliyor. Ve Türkiye'deki milliyetçilik dozu giderek artıyor sorunun tartışılması dahi zorlaşıyor. Toplum "duyarlılaştıkça" "linç" de normalleşiyor... Zehir ve Panzehir yükselen milliyetçiliğe ayna tutan metinlerle birlikte Türk ya da Kürt sorun üzerinde düşünmeye meseleyi anlamaya tarihsel bir zemine oturtmaya çalışan İsmail Beşikçi Hamit Bozarslan Osman Baydemir Ertuğrul Kürkçü Murat Belge Orhan Doğan Serpil Sancar Tanıl Bora Mesut Yeğen Cengiz Çandar Ragıp Duran Mithat Sancar Ömer Laçiner Fatma Nevin Vargün Ümit Fırat Muhsin Kızılkaya Ayşe Düzkan Mahmut Duran Sezgin Tanrıkulu Seferi Yılmaz Aslan Şimşek Yılmaz Özdil Mehmet Karaman gibi isimlerle yapılmış söyleşilerden oluşuyor Nizamettin Suel'in öyküsüyle bitiyor...