ABD'nin soğuk savaş sonrası "önleyici vuruş" adı altında meşrulaştırmaya çalıştığı politikayla uluslar arası hukukun "ayaklar altına alınması" anlayışı Ortadoğu'yla sınırlı kalacak gibi görünmüyor. Bu yüzden ABD'nin "yeniden işgal" anlayışı ekonomik çıkarın ötesinde bir paradigmayı işaret ediyor bize. Irak Filistin ve Ortadoğu ile ilgili gelişmeler bizzat içinde yaşadığımız coğrafyayı ilgilendirse bile "Amerikan İmparatorluğu"nun içinde bulunduğumuz yüzyılda tüm dünyada uygulamak istediği emperyal proje ve neo liberal politikalarla bizlere dayatmaya çalıştığı anlayış konusunda ipuçları vermektedir.
Reel politikaların Irak'ın işgali ile iflas ettiği bu dönemde hayatın dinamiği ile Ortadoğu'nun gerçekleri örtüşmemektedir. Masa başında hazırlanan politikalara karşı ideolojik ama ondan da öte vicdani ve insani duruşlar önem kazanmıştır.
"Ortadoğu'nun Yeniden İşgali" adlı kitap bölgeyle ilgilenen herkes için önemli referanslar içermekte özellikle yarattığı kaosun bölgeyi nasıl etkilediğini ve etkileyeceğini tartışmaktadır. Bağdat Felluce Necef Kerbela Kudüs Ramallah Gazze Tel Aviv Şam Beyrut Tahran Erivan Süleymaniye Erbil'den; bizzat hayatın ve siyasetin içinden analizler yer almaktadır. Ortadoğu yeniden işgal edilmiştir. Bu işgalin insanlığa nelere mal olacağı henüz belli değildir. Türkiye işgale ortak olmayarak çocuklarımıza bırakacağımız onurlu ve insani bir tarih kazanmıştır. Bizleri ayakta tutan ve tutacak olan da budur.