Soğuk savaş sonrasında ülkelerin ulusal güvenlik siyasetlerini oluştururken daha önce geri plana attıkları iç tehdit algılamalarını daha ön plana çıkardıkları ulusal güvenlikleriyle ilgili tehdit algılamalarında köklü değişiklikler yaptığı görülmektedir.
Ulusal güvenlik yurt savunmasını kapsayan bir kavram olduğu için bu savunmanın siyasetini saptamak için ileriye yönelik genel içerikli plan ve programların yapılması hep bir Milli Güvenlik Siyaseti izlemekle olanakladır. Yürütme hükümet görevini yerine getirirken ulusal güvenliği sağlamak amacıyla aldığı önlemlerde temsil ettiği siyasi görüşe değil ülkenin ulusal çıkarlarına öncelik vermek zorundadır.
Ulusal güvenliğin ekonomik yönüne gelince Ülkeler ulusal güvenlik amacıyla birbirlerine ambargo uygulamlaya başlamışlar ticaretlerine sınırlama koymuşlar ve mallarını boykot etmişlerdir. Ulusal güvenlik devletin ekonomiye bir müdahale aracı olmuştur.