Bugünkü toplumda yaşayan insanların kişisel çıkar kavgalarını ihanetlerini ikiyüzlülüklerini maskelerini ve bu durumun onların ruhsal dünyalarında yarattığı karşıtlıkları düşündüğüm zaman aklıma hep Shakespeare gelir. Onun eserlerinde dört yüz yıl önce çizilen karakterleri güncel yaşamda hemen bulurum; onları ihtiraslarından kıskançlıklarından gülünç trajik yanlarından tanırım. Çünkü insanları birbirine bağlayan rekabetçi-çıkarcı ilişkiler sevgiler dostluklar aldatmalar korkular güçsüzlükler; bu ilişkilerin kişiler arasında yarattığı sevinçler gerginlikler sıkıntılar kavgalar öz olarak hiç değişmemiştir. Değişen şey biçimdir aynalardır insanın kendini sunduğu vitrinlerdir.
Shakespeare'i entelektüellerin alanının dışına taşıyarak sıradan insanın onu anlamasını sevmesini sağlamak gerekiyor. Bu çalışma Shakespeare'i eleştirici bir gözle tanıtmayı ondaki olumlu-olumsuz unsurları ortaya çıkarmayı ondan öğrenebileceklerimizin bugünkü gözle neler olması gerektiğini söylemeyi amaçlıyor. Hem Shakespeare'i daha önce tanıyanlara hem de Shakespeare'le tanışmak isteyenlere sesleniyor.