Fransız İhtilalinin Balkanlara ve Anadolu coğrafyasına getirdiği değişim ve özgürlük rüzgarı Osmanlı kimliği altında yaşamakta olan unsurların kendi etnik kimliklerinde ve topraklarında kendi geleceklerini belirleme hakkının peşine düşmelerini sağlamıştır. Bu değişim Balkanlarda yeni devletlerin kurulmasına ve bu ulus devletlerin kendi içinde homojen bir toplum oluşturma kaygısı içine girmesine de sebep olmuştur. "Öteki" üzerine yürütülen adaletsiz politikalar her ulus devletin en önemli siyasi aracı olmuştur. Balkanlarda iç içe yaşayan Arnavutlar Bulgarlar Rumlar Türkler ve Sırplar artık kendilerini yeni bir savaşın içinde bulmuşlardır. Osmanlı veya Türk tarafından konuya bakıldığında Müslümanların veya Türklerin Balkanlardan tasfiyesi ve sürgünü algısı gelişmekteyken siyasi ve sosyolojik açıdan bakıldığında ise Balkan coğrafyasında yaşayan bütün milletlerin de birbirlerini anlaşmayla veya cebren göçe tabi tuttuğu görülmektedir.
Bu çalışmada Yunanlı tarihçilerin de "Küçük Asya Felaketi" olarak ifade ettiği Batı Anadolu işgali ve sonrasında her iki ulus devletteki "öteki"lerin yaşadığı dram resmi belgelere dayalı olarak ortaya konmaya ve uluslar arası politika veya siyasetin toplumlar üzerinde yarattığı tramvaya dikkat çekilmeye çalışılmıştır.