Selçuklularla başlayıp Osmanlılarla zirveye ulaşan Türk-İslâm medeniyeti benzersiz bir insanlık ve hoşgörü örneği göstererek onlarca farklı inanç ve kültürü yüzyıllarca bir arada yaşatmayı başarmıştır. Acaba bu başarı sadece kahramanlar ve dervişlerin önderliğinde mi sağlanmıştır? Yoksa bu büyük başarının arkasında önemli bir felsefe ve siyaset birikimi mi bulunmaktadır?
Bu kitap Osmanlı Medeniyeti'nin medrese eğitimi içinde geliştirmeye çalıştığı düşünce dinamizmini eğitim anlayışından ve okutulan eserlerden yola çıkarak ele alınmaktadır. Ayrıca medrese sisteminde ortaya çıkan tıkanmanın nedenlerini sorgulamakta bunun devlet ve toplum üzerindeki etkilerini değerlendirmektedir.