Çocuğun ölümünden sonra Bekir Kumru'yu her gün dövüyordu. Senden bana eş olmayacak gözün o sarhoş köpek oğlunda olduğu sürece çocuk yüzüne hasret edeceksin beni.
Kumru'yu öyle bir dövüyordu ki yerine bir başkası olsa sesi arşa çıkardı. Ama Kumru'nun sesi dahi çıkmıyordu. Sanki vücudunda kemik yoktu ve Bekir'in yumruk ve tekmeleri onu etkilemiyordu. Bekir'in ayakları altında halsizce inliyordu.
Çocuklar mezarlıkta saklambaç oynuyorlardı. Kazılmış dökülmüş çukurların mezar olduğunu unutarak kaçıp saklanıyorlardı. Başka zamanlar büyükleri onları mezarlığa bırakmazlardı ama şimdi büyüklerin kafası ölüleriyle meşgul olduğundan mezar çukurlarında saklambaç oynayan bu çocuklar unutuluyordu.