2003 yılı Haziran ayında yürürlüğe giren ve uygulamada 3'üncü yılını dolduran 4857 sayılı yeni İş Kanunu özellikle iş güvencesi ve esnek çalışmayı içeren yapısıyla endüstri ilişkilerinde geçmişte yaşanan boşlukları doldurmaya çalışmaktadır. Ancak hemen belirtelim ki Kanun çıkarılırken uygulamada kaos yaşanacağına dair endişelerin de yersiz olduğu zaman geçtikçe anlaşılmıştır. Özellikle uygulama Yönetmeliklerinin kısa zamanda yürürlüğe girmesi yüksek mahkemenin kısa zamanda ve yerinde verdiği kararlar doktrindeki akademisyenlerimizin kıymetli görüş ve düşünceleri uygulamada kolaylık ve etkinlik sağlamıştır. Yeni İş Kanunu'nun yeni düzenlenen maddelerinin çoğunluğu ilk başta uygulamada tereddüt ve tartışma yaratmıştır. Hatta bazı konularda uygulamadaki açmazlar henüz son bulmuş değildir. Örneğin bu güne kadar en çok tartışılan konuların başında; Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkileri Geçici İş İlişkisi Belirli Süreli İş Sözleşmesi İş Güvencesi Ücretin Gününde Ödenmemesi ve İş Edimini Sunmaktan Kaçınma Fazla Sürelerle Çalışma Denkleştirme Telafi Çalışması İşyeri Hekimleri ve İş Güvenliği Uzmanı istihdamı gibi konular gelmektedir.
Bu kitap özellikle yeni uygulamaya konulan yoruma açık yasal düzenlemelerin açıklanması soru-cevap ve Yargıtay kararlarıyla desteklenerek uygulamacılara sunulmasını hedeflemektedir. 2003 yılında Lütfi İnciroğlu tarafından hazırlanan "Sorulu-Cevaplı Yeni İş Hukuku Uygulaması" kitabının uygulayıcılar tarafından beğenilmesi kitabı kısa zamanda 4'üncü baskı aşamasına getirdi. Bu kitap ondan farklı bir formatta hazırlanmış biraz daha detay örnek uygulama soru-cevap ve en önemlisi 2003 yılından beri Yargıtay'ca konuyla ilgili yayımlanmış kararların tamamına yakını taranarak önemli bir kısmı kitaba taşınmıştır. Yani İş Kanunu'nun her maddesi başlıklar halinde önce açıklanmış daha sonra soru-cevaplarla pratiği sağlanmış ve en son çıkan mahkeme kararlarıyla da desteklenmiştir. Bu haliyle İş Kanunu'nun bir şerhi oluşturulmuştur.