Çeşme Deniz Savaşı Osmanlı Donanması açısından önemli bir kilometre taşı niteliğindedir. Osmanlı İmparatorluğu'nda modern anlamdaki ilk ilim ve bilim yuvalarından olan Deniz Harp Okulu'nun temellerinin atılmasına vesile olduğundan herkes tarafından bilinmesi ve dikkatlice incelenmesi gerekir.1770 -1774 yılları arasında beş sene boyunca Ege Denizi'nde kalan Rus Donanması'nın 2 Kasım 1772 ve 9 -10 Haziran 1774 tarihlerinde iki kez daha Çeşme Limanı'na gelerek kaleyi ve şehri topa tutmaları oldukça ilginçtir. Bu süre zarfında Ruslar Anadolu kıyılarında sadece Çanakkale'yi ve Bodrum'u birer kez topa tutmuşlardır. Ege'deki onlarca liman ve şehir dururken neden üçüncü defa Çeşme'nin bu şekilde tahrip edilmek istendiği hususu tarihçilerin ve strateji uzmanlarının üzerinde derinlemesine tartışmaları gereken bir konudur.Ayrıca St.Petersburg'taki Çeşme izlerinden anlıyoruz ki Kuzey komşumuz Rusya Federasyonu açısından da yine oldukça önemli bir deniz savaşıdır.Her iki ülkenin tarihinde önemli bir yer tutan bu savaş özellikle kültür turizmi açısından neden değerlendirilmesin ve burada şehit olan iki ülke denizcileri anılarak evrensel barışa ciddi anlamda bir katkıda bulunulmasın?"Mekteb-i Bahriye-i Şahane" adı ile bilinen Deniz Harp Okulu'nun kıymetli harp tarihi hocasının bir sözü bu ülkede yaşayan bef vatandaşımızın aklından çıkarmaması gereken bîr gerçeği ne güzel ifade etmektedir:Denizler tükenmez birmemba-ı servet ve kuvvettir. Millet-i Osmaniye ise tab'an denizci olmayabilir. Lakin öyle bir memlekette oturmaktadır ki; o memleket vaz'an mevkien siyaseten iktisaden halen ve atiyyen denizlere hakim bir milletle meskun olmak ihtiyacımdadır. Asyay'i Osman'ı kendisine böyle bir sahip buluncaya kadar suriş ve keşmekeşten kurtulamayacaktır. İnsanlar şerait-i muhite uymazlarsa yaşayamazlar. Osmanlı Türkleri ya denizci olmaya veya eski vatanlarının kızgın çöllerinde çobanlık etmeye mahkumdur.