Her şey aklıma gelirdi de bir televizyon programında bir şovmenin -ona iyi bir oyuncu demeyi tercih ederim- sorduğu soru üzerine kafamda bu kitabın oluşacağı aklıma gelmezdi.
Kanımca kazanımlarımızın farkında olmayan bir toplum olma özelliğimiz eğitimimizle başlıyor. Bize okullarda 'yer çekimi olmasaydı' 'suyun kaldırma kuvveti olmasaydı' gibi kimi olguları ters-düz ederek bir şeyler öğretilirken 'Cumhuriyet'in kazanımları' ve 'Mustafa Kemal olmasaydı' gibi önemli sorular öylesine geçiştiriliyor. İşte bu kitabı yazarken farklı bir pencereden tarihi ters-düz ederek bunu anlatmaya çalıştım.
Halil Çavuş tüm askerliği boyunca iki günde gördüğü katliamı hiçbir cephede görmemişti. Gözyaşlarını gizleyerek "Vallahi Paşam ne diyeyim! İki gün önce miydi üç gün mü şaşırdım artık. Biz Mustafa Kemal Paşa'yla Sivas'a doğru yola koyulduk. Erzincan Boğazı'na geldik orada jandarmalar 'Dersimli Kürtler Boğaz'ı tutmuş' dediler.
Biraz orada oyalandıktan sonra tedbirli yola çıktık ama Boğaz'da pusuya yakalandık. Binlerce adam ve makineli tüfekler arasında çıkamadık Boğaz'dan; bizi buralara kadar sürüp takip ettiler. Yardıma gelen bir birliği de biraz ileride pusuya düşürdüler".
Karabekir Paşa yutkunarak "Peki Mustafa Kemal Paşa'ya ne oldu?" diye sordu.
Halil Çavuş artık gözyaşlarını gizleyemiyor gökyüzünü yırtarcasına bağırıyordu: "Kemal Paşa'yı vurdular Kemal Paşa'yı vurdular!"
Karabekir Paşa da oturduğu yerde buz kesmiş gözyaşları içinde benzer şeyleri mırıldanıyordu. "Mustafa Kemalimi vurdular! Ali Galip Ali Galip hain Galip!"
-Hâlâ Osmanlı'nın idaresi altında olsaydık ne olurdu!
-İzmir işgal altında olsaydı
-Misak-ı Milli parçalansaydı
-Karadeniz'de Lazistan Pontus olsaydı
-Güneydoğu Anadolu'da Kürdistan Ermenistan olsaydı
-Osmanlı İç Anadolu'ya sıkıştırılmış bir devlet olsaydı ne olurdu?
Ne olurdu?