17 Mayıs 2006'da Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli anayasal kurumlarından biri olan Danıştay'ın 2. Daire Başkanı'na ve üyelerine yönelik olarak gerçekleştirilen silahlı saldırı Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehlikenin boyutlarını ortaya koyması açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. Öyle ki türbanın Büyük Millet Meclisi'ne kadar taşındığı Meclis salonlarında 'beraber yürüdük biz bu yollarda' şarkısıyla coşulduğu bir dönemde Türkiye Cumhuriyeti kendi varlığını koruyamaz hale sokulmuş hukuk eğitimi almış bir genç 'türban olaylarından etkilendiğini' belirterek gözünü kırpmadan devletimizin en saygın kurumlarından birisini kurşun yağmuruna tutabilmiştir.
Çeşitli yalanlar ve pembe vaatlerle laik Türkiye Cumhuriyeti'nde iktidarlaşmayı başaran uygarlık dışı irticai güçler AB ve ABD'nin yardımlarıyla 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı makamını ele geçirerek devletleşmeyi bekliyorlar. Eğer bu ülkenin demokrat Atatürkçü laik ve ulusalcı güçleri hala uyanmazlarsa sorumluluklarını anımsayıp görünen tehlikeye karşı birleşemezlerse son pişmanlıkları ya da gecikmiş gayretleri hiçbir yarar sağlamayacaktır.
Osman Özbek