Karanlığın ve sessizliğin içinde yalnızdım. Artık bu düşünceyi bastıramıyordum...Yeni bir cinayet. Morga parçalanmış bir halde geldi genç kadının cesedi. Kemikleri üzerinde çalışırken hayatta olduğu günleri gözümün önüne getirdim...
Günlerini otopsi odasında mahkemede cinayet laboratuvarında ve cesetler arasında geçiriyordu.
Tempe haziran ayında sallantıda olan evliliğini Kuzey Carolina'da bırakarak Quebec bölgesinin adli tıp antropologu olarak çalışmak için Montreal'e geldi ve hafta sonunda tatile gitmeyi planladı.
Ama öncelikle şehrin göbeğinde bulunan bir mezara gitmesi gerekiyordu. Çürümüş ve parçalara ayrılmış cesedi naylon torbanın içinde görünce hafta sonunu laboratuvarda geçirmek zorunda kalacağını anladı. Bu korkunç bir cinayet şekliydi. Tempe'in bazı sorulara cevap bulması için öncelikle kurbanın kimliğini saptaması gerekiyordu. Kızıl saçları ve ince kemikleri olan bu ceset acaba kime aitti?
Tutkunun ve öfkenin doğal bir şekilde kaleme alındığı Çoktan Ölmüştü hem dokunaklı hem de ürkütücü bir roman. Gerilimin doruğa çıktığı son sayfalar Kathy Reichs'in cinayet yazarları içinde ilk sırada yer almasını sağlıyor.