Dünyaya bir misketin cam göbeğinden baktığımız çocukluk günleri yaşanan yıllar kadar uzak geçen zaman kadar eski değildir.
Yaratanın hadsiz nimetleri içinde zihninize bahşettiği o geçmişi yâd etme nimeti ile anılardan bir köprü kurar onunla en uzak zannettiğiniz günlere çölde kaybolmuş bir masal ülkesinin hazinelere malik virane sarayına giden bir yegâne geçitten geçer gibi geçersiniz.
Küçük bir anahtarın naftalin ve leylak kokan eski bir çeyiz sandığını açması gibi; ufacık bir iz bir ses bir koku bir resim bir tat. tahmin bile edemeyeceğiniz kadar küçük herhangi bir şey zihninizin bir köşesinde unuttuğunuzu zannettiğiniz binlerce hatırayı barındıran hafızanızı açar ve anılarınız delik bir cepten düşen cam misketlerin zıp zıp zıplayarak dağılması gibi yaşadığınız ânın ötesine berisine dağılıverir; şaşarsınız...
Bu kitap Selim Gündüzalp'in çocukluk günlerine ait bugüne ve yarına yansıyacak anılardan oluşuyor.