"...Son gelen Osmanlı elçilerinin emrettiği halde onun karşısında sarıklarını çıkarmamalarına çok kızmıştı. Kendisine riyakarca yapılan saygı gösterilerinin aynısını kendisinin yanına gelen elçilerden de istemiş karşılığında 'Allah'tan başkasının önünde eğilmeyiz' cevabını almıştı. Bu cevapla Voyvoda Osmanlı elçilerinin sarıklarını kafalarına üçer çivi ile sabitletmişti. Fatih'in elçilerini bu şekilde vahşice öldüren Voyvoda yaptıklarını telafi etmek bir yana zulmünü de artırdıkça artırmıştı...
İstanbul'un sultanı Fatih Cihan İmparatorluğu'na yapılan bu saygısızlığı kabul edemezdi. Sefere çıkmak için hızlı bir biçimde akıncı birliklerinin harekete geçmesini emretti. Genç padişah Fatih Kazıklı Voyvoda lakaplı Drakula'ya haddini Eflak Seferine çıkarak bildirecekti."
İrlanda asıllı yazar Bram (Abraham) Stoker tarafından 1897 yılında kaleme alınıp bütün dünyada defalarca baskı yapan ünlü Drakula romanı beyaz perdeye de çekilen yetmişin üzerinde filmle aktarılmış insanların büyük ilgisini çekmişti. Bram Stoker'ın ilham kaynağı Drakula'nın hayatı incelendiğinde romandaki karakterinden daha vahşi sadist acımasız bir katil olduğu daha iyi görülüyordu.
20 binden fazla kişinin katili Drakula ve diğer adıyla Kazıklı Voyvoda Eflak (Kuzey Romanya) Voyvodası olduktan sonra Osmanlı'nın başına devamlı sıkıntı açmıştır. Kazıklı Voyvoda'nın zulümlerinin ardından Fatih Sultan Mehmet'in sefere çıkarak Eflak'ı 300 yıla yakın bir süre Osmanlı topraklarına kattığı düşünülürse bizim tarihimizle alakası çok net olarak görülür.
Bu kitapta anlatılan olaylar tamamen tarihi gerçeklere uyarak geniş bir kaynak taraması yapılıp yazıldı. Drakula'nın bir kesit halindeki hayatı Fatih'in Eflak Seferi Osmanlı kültür ve medeniyeti Osmanlı akıncı teşkilatı fetih düşüncesiyle ölüme meydan okuyan şehitlik arzusuyla yanıp tutuşan akıncı yiğitlerinin hayatları tarihi gerçekler ışığında bir roman olarak kaleme alındı.