Aşk acısı ve çilesidir Ahmet Türkay'ın "Yaralı Gönül İniltileri"nde duyumsatmak istediği. Yaşamın içinden alınmış aldatılmış küçümsenmiş önemsenmemiş sıradan insanların öyküleridir bunlar. Kadın aile insan ilişkilerine de değinerek yaşamın sarsıcı yaralayıcı içyüzünü ortaya koyuyor. Bulgaristan'da Türklere uygulanan akıl almaz baskıları eskimeyen dumanı üstünde tüten bir tazelikte anlatıyor. İlk kitabından tanıdığımız o ince duyarlılığı arı ve yalın bir dille psikolojik boyutlarıyla anlatıyor.
"Yaralı Gönül İniltileri"ni ruhunuzda duyarak okuyacaksınız.
"...Dünya güzellik kraliçelerinin topu gelse hiçbiri onunla boy ölçüşemez. Yaratan onu yaratırken titizlik dozunu aşmış özeni ölçüyü kaçırmış olan hünerini ustalığını varını yoğunu harcamıştı. Her göreni şaşırtıp cin gibi çarpıyordu. Gelmiş geçmiş güzellerden daha çekici ve tazeydi. Otlar çimenler yılanlar çıyanlar börtü böcek güzelliğine hayrandı. Yıldızlar onun için doğar tan onun için söker güneş onun için doğardı. O duygular düşüncelerimin karmaşık sentezi yaşamın dilden dile dolaşan fenomeni bir söylencesiydi. Onu hayal etmek özlemek bir ibadet kadar kutsaldı benim için."