Yeryüzünde işler hiç iyi gitmiyordu.
Dünya gergin insanlar mutsuzdu
"Artık zamanı gelmişti"
Tanrı imajını değiştirmesi için bir reklam ajansıyla anlaştı.
Genç reklamcı ile chat'leşmeye başladılar.
Çocuk "Nasıl olur da Tanrı insanla chat yapar" diye sordu.
"Musa ile çalılıklar arasından konuşmuştum seninle de internetten yazışıyorum. Şaşılacak bir şey yok" dedi.
"Tanrı'nın Doğum Günü" böyle başlıyor ve her sayfasında okuyucusunu biraz daha içine alarak kendine hapsediyor. Güzeldünya Kitapları'nın ilk eseri olan bu kitap saatler süren bir chat'ten sonra müthiş finaliyle kişiyi kucaklıyor hayata bakışını baştan aşağı değiştiriyor. Kimine göre roman tadında bir araştırma kimine göre NLP'nin ulaştığı son nokta kimine göre bir tür tefsir ya da hayat bilgisi kitabı. Adını ne koyarsanız o. "Nereden geldim nereye gidiyorum?" sorusuna bu kadar açık ve yalın cevap veren bir eser yazılmadı. "Tanrı'nın Doğum Günü" Burak Özdemir'in üçüncü eseri. "Yıl 2102" ve "Türklerim Diken Diken Oldu" kitaplarını bir solukta okuyan tiryakilerinin bile tüylerini diken diken edecek bir eser "Tanrı'nın Doğum Günü" "Ya sonra?" sorusunun kitabı..