Sabahın altısında kalktım ve yüzümü suyla tazeledikten sonra evden çıktım. Dışarısı bundan bin sene önceki gibi tenhaydı ve olması gerekenin aslında bu olduğunu düşündüm. Karga ve sığırcık sürülerinin çığlık çığlığa yaptıkları görev dağılımı ve gözlerindeki uykuyu henüz atlatamamış bir kaç insan..
..Üzerine ölü toprağı serpilmiş insanlar uyanmak için değil işe geç kalmamak için yataklarından doğruluyorlar.
Biz gidiyoruz dünya sen çok yaşa emi diyen şairi bir kez daha haklı buluyor ve kalıcı olanın bizim dışımızdaki her şey olduğunu düşünüyorum.