Şenol Yazıcı Aşkarayan'da evrenin bütününü sezdiren bir yolu seçmiş. Bireyin yaşamından yola çıkıp türün anlatıcısı rolünü de üstleniyor. Bu rol sayesinde de "dün" "an" ve "gelecek" kavramlarıyla varsıllaşan bir bütünlük yaratıyor. Zaman bu kitapta yaşam sürecinin farklı noktalarını ifade etmiyor sadece aşkın zamanla değişen ve değişmeyen her yönünü bütünlüyor. Bu yüzdendir ki yapıtta evrenin bütününü kapsayan bir kurgu ağırlıyor bizi. Bir anlamda aşkın doğası ve metafiziği üzerine bir sorgu odası yapılandırıyor yazar. Yaratılış dinamiğini iredeliyor. Bu sorgulayış Aşkarayan'ın kahramanı Gülbeyaz'da başka bir boyut kazanır : O bedenini ve ruhunu anlamaya çalışır. İçine sinecek yanıtı bulmadan da evet demez.. Öykülerinin derininde özellikle de kahramanların Saklıkentlerinde yani yüreklerinde kozmik bir zaman gizi yatıyor. Köse'nin Yıldız'ın Su'yun Gülbeyaz'ın Hüseyin'in aşk karşısında sergilediği her eylem evrenin farklı boyutlarında ve zamanlarında yaşamış yaşayacak türlerin ortak tavrı yazgısıdır. Bazen ölümdür aşk bazen yeniden doğuş bazense bir kaçış..