Küreselleşme karşısında sınıf hareketlerinin krizi ve modernliğin ötesine geçişi belirleme gücü dikkate alındığında; materyalist bir ereği kolektif bir amacı yeniden oluşturmak çevresinde siyasal bir öznenin yeniden kurulabileceği devrimci bir söylemin doğmasını sağlamak mümkün müdür? Bu amaç için bir büyük anlatı gerekiyor idiyse o zaman bu görev üstlenilmeliydi. Öncelikle de bir nedenden ötürü yani küresel postmodern durumda sermaye birikimi süreçlerinde emeğin öznelliğin merkezi hale geldiği için üstlenilmeliydi. Bu demektir ki her proje yeniden sınıf mücadeleleri hareketi içine taşınmalıdır çünkü sınıf mücadelesi hareketinin artık onu harekete geçirecek dışarıdan bir öncüyle ihtiyacı yoktur. Öyleyse İmparatorluk siyasal bir manifesto değil sınıf mücadelesinin içinden bu mücadelenin yeni öncelikli gerekliliklerini ve postmodern devrimin bir ilk taslağını anlatan bir sestir.