Sadık Şanlı'nın hikayelerinde kaybolan güzelliklere yitip giden insan tiplerine geri gelmeyecek günlere mersiyeler var. Ama yine bu hikayelerde iyiliğin ve merhametin direnişine ümidin yoldaşlığına sevginin kudretine selam da var.
Bu hikayelerde kâh ilk parasını kazanıp eve karpuz getiren bir yeniyetmeye kâh patates yemeyi özlemiş yoksul kız çocuklarına kâh sabahın altısında kırılmış bir kalbi onaramamanın iç sızısına tanık olacaksınız. Evet diyeceksiniz hayat böyle bir şey.
Sadık Şanlı'nın hikayelerinde iyiliğin ve kötülüğün o yalın o basit karşılaşmasının kayıtlarını görürüz. Bu yönüyle bu hikayelerin birilerince yaşanmış ve hayattan alınmış olduklarını söyleyebiliriz.
Çevresinde olup bitenlere sonuna kadar duyarlı birinin hikayeleri olarak bu metinler daha önce tek tek yayınlandıkları zamanlarda kayda değer bir ilgi görmüş bir çok radyo ve televizyon programında defalarca seslendirilmişti. Şimdi artık hepsi bir arada.