Beden ile ruh aralarında konuşuyorlardı. Beden güzelliğine ve parlaklığına mağrur olarak ruha dedi ki:
Ben senden daha değerliyim bak herkes bana ilgi gösteriyor ve beni seviyor.
Ruh ise kendi telafetini gizlemiş olduğu halde o bedene dedi ki:
Hey süprüntülük! Sen kim oluyorsun? Ben senden çıkayım da o zaman görürsün. Seni sevenler sana mezar kazarlar. İki gün bile seni saklamaz böcek ve karıncalara gıda olman için seni toprağa gömerler.
Beden ruhun elbisesi yahut evi gibidir. Gözler bu evin pencereleridir ki ruh bu alemi o pencerelerden seyreder. Önemli olan elbise midir elbiseyi giyen mi? Ev midir evde oturan mı?