Serüvendir hayat; bilinen ve bilinmeyen yönleriyle! Bazen ağlayıştır ansızın bir dere kenarında yada masa başında. Hiçbir şeye aldırış etmeden kahkaha atarcasına bazen hileli olsa da.. Ne yapıyorsun? Nerelisin? Diye sorulduğunda; bazen başını öne eğmektir duymamışçasına. Ahmaklık etmek çocukçasına bazen gülümsemektir ölesiye sevginin ardından. Bazen kapanmak gerekir duygularına bazen barışık yazdığı satırlara. Dağlara seslenmektir. Yaşamak sen olmasan da aramaktır. Çocukça konuşmak yada olgun olmaktır. Beynini yüksek fiyata satmak bazıları için bazıları için de vicdanına etiket koymaktır. Binlerce satır yazıyı yorulmadan yazmaktır fikir üretmektir yaşam. Yaşamak anlamsızdır sen yoksan. Sırdır her şey ölümden önce ağlamaktır üzülünce hayat bazen acımtırak bazen de acımasızdır. Bazen hasta kuyruklarda sıra beklemektir. Bazen veda etmektir. Sen olmasan da! Sevi(yo)rum demektir ayraca alarak...
Sokakta tabelayı okuyan ya da haritaya bakan kediyi gördüğünü iddia eden Mr. Dursley adındaki kahramanı kullanan yüksek hayal güçüne sahip Harry Porter'ın yazarı bu gülünç durumla insanların kafasını bir nebze karıştırmıştı. Bizim iyilik adına buna kaygısız kalmamız düşünülemezdi. Aslında oda benim gibi sırf kendinden bir dünyalı yaratarak ona rol vermiş ve onu ustalıkla yönetmişti. Kedilere baykuşlara sözde pelerinli insanlara ve Harry Porter'lara ayrı ayrı roller vererek onlara sahneler vermişti. Bu büyük ustalık isteyen bir işti aslında. Bunun yerine dünyanın sorunlarını hayal gücüyle kaleme alabilir iyilik adına bir şeyler yapabilirdi. Harry Porter saçmalığı onca küçük beyini etkilemişti. Harry Porter arabası Harry Porter oyuncağı daha neler neler.. Günlerce gündemi kaplamıştı. Tamamıyla suni bir gündemdi ama onlara hizmet edenler son hızla hizmetlerini devam ettiriyorlardı..